Kadınlarla ilişkimde hiç hesap yapmadım

Son dönemde ekranların ve beyazperdenin en çok sevilen oyuncularından birisi olan Yiğit Özşener, Cosmopolitan dergisinden Çiğdem Yakar'a konuştu. Derginin haziran sayısının Cosmo-Man ekinde yer alan röportajda; yetenekli oyuncu, son filmi 'Kaybedenler Kulübü, yeni projeleri ve kadınlarla olan ilişkilerine dair açıklamalarda bulundu. İşte Özşener'in anlattıkları...

Sizinle röportaj yapacağımı duyan birçok kişiden "Sıkı adamdır!" yorumunu aldım. Öyle olduğunuzu düşünüyor musunuz siz de?
Güvenilirim ve bununla gurur duyuyorum. İşini ciddiye alanlardanım, sevdiğim için yapıyorum. Sanırım bu yüzden öyle demişlerdir. Gittiği yere kadar gitsin, sonrasına bakarız gibi bir düşüncem yok. Emekli olmayı düşünmüyorum. Ömrüm yettiğince bu işi yapacağım.

SAMİMİYET ÇOK ÖNEMLİ
'Kaybedenler Kulübü'nü izledikten sonra oyunculuğunuzla ilgili taşlar yerine oturdu bende. 'Yiğit Özşener' adına ilk defa bu kadar fazla dikkat ettim...
Filmde ne gördünüz de bunu hissettiniz mesela?

Samimiyet...
Temelde bir samimiyet olması gerekli, o doğru. Ama işimiz samimi bir şekilde yalan söylemek.

Filmi sinemada izledikten sonra ne yapmış olabilirim dersiniz?
İçmiş olabilirsiniz...

Aynen öyle oldu... Peki filmin bir kadına neler hissettireceğini düşünüyorsunuz?
Farklı görüşler var filmle ilgili. Kadınları hiçe saymak, onları seks objesi olarak göstermek gibi algılandı. Oysa herkesin gözden kaçırdığı bir şey var bence; filme konu olan o iki adam aslında hiçbir şey yapmıyor, kılını kıpırdatmıyor, insanlar onların etrafında toplanıyor. Neden suçlansınlar ki? Bundan kimsenin zarar gördüğünü sanmıyorum.

İYİ ÖPÜŞÜYORUM HERHALDE
Hayatınızın hangi döneminde Mete'nin hissettiklerini yaşadınız?
Dönem dönem oluyor bu bende.

O filmdeki en vurucu replik neydi?
Fragmanın sonundaki cümle: "Biz sadece birbirinin muhabbetinden hoşlanan iki insanız." Filmdeki karakterler bana göre birbirine çok zıt karakterlerdi. Arkadaşlıklarının nedeni aynı oldukları için değil, birbirlerini tamamladıkları içindi.

Hayatınızdaki kadınların kesiştiği bir nokta var mı?
Hepsiyle iyi anlaştım, sanırım kesiştikleri nokta bu. Hesap yapmadım...

Neyin hesabı?
Bir şekle girmeye ya da onları bir şeylere zorlamaya çalışmadım.

Kadınlara karşı olan zaafınızın derecesi nedir?
Ben kadınları seviyorum, başka bir şey de demiyorum.

Seks sizin için ne kadar önemli?
Çok önemli, en keyifli faaliyetlerden biri benim için.

Youtube'da sırf öpüşme sahnelerinizden derlenen bir videonuz var, biliyor muydunuz bunu?
Evet, gördüm! İyi öpüşüyorum herhalde diye düşünüyorum!

AŞAĞILANMAK DA EĞLENCELİ
Bir kadına yaklaştığınızda ne yapsa ya da ne söylese irkilir ve tadınız kaçar?
Bilmem ki...

Aşağılasa mesela?
Bu benim açımdan eğlenceli olabilir, "Benimle ilgili değil onunla ilgili bir problem bu" deyip eğlenmeme bakarım. Bazı kadınlar vardır topuklu ayakkabı giymemelidirler ama ısrar eder, giyerler... Bazıları mini etek giymemelidir ama ısrar eder, giyerler... Bazılarının boyanmamaları gerekir ama ısrar eder, boyanırlar... Kadın denince klişeler var; sanki hepsi aynı şeyleri yerine getirmeli. Öyle değil işte. Eminim bunun erkekler için de karşılıkları vardır.

Diğer maddeleri anladım ama topuklu ayakkabı neden?
Topuklu ayakkabıya bayılırım ama onunla yürümenin şekli farklı. Bir estetiği var. Görünce hemen anlayabilirsiniz o duruşu yakalayıp yakalayamadığını. Üstüne yakıştırma denilen bir şey var. Olmuyorsa olmuyordur, zorlama. Bizim için de aynı şeyler geçerli.

Reddedilmişliğiniz var mı?
Var tabii ki...

Hafta sonları Şanlıurfa'ya gidip oradaki çocuklara tiyatro eğitimi verdiğiniz doğru mu?
TEKEV'in eğitim parkına gidiyorum fırsat buldukça. Gönüllülerin denetiminde, çocuklarla tiyatro yapıyoruz. Çok keyifli, seneye de devam edebilirim.

'Ezel' bitiyor... Sıradaki projeniz ne?
Çağan Irmak'ın yöneteceği 'Dedemin İnsanları'nda oynayacağım. Merakla bekliyorum ben de. Yeni sezon net değil...