-Usta oyuncu Erdal Özyağcılar'ın canlandırdığı İsmail, sevgi dolu, ama asla zampara değil, iki farklı kadınla evlenmesinin arkasında ise çapkınlığın ötesinde bambaşka bir sebep yatıyor.
NESLİHAN PERKER-Uzun yıllardan beri evlisiniz. Gerçek hayatınızda aynı anda iki evlilik yürütmek zorunda kalsaydınız ne hissederdiniz?
Rüyamda görsem kâbus diye uyanırdım. İsmail üzerinden düşünüyorum, çok zor bir durum, iki sevgi taşıyor kalbinde.-Siz evlenmeden önce hiç iki kadın arasında kaldınız mı?
Ben gençliğimde mazbut bir adamdım, zampara değildim. Dolayısıyla böyle bir durumla karşılaşmadım.-Bir erkeğin kalbinde aynı anda iki kadına yer olabilir mi? İkisine karşı da eşit duygular besleyebilir mi?
Bilemem… Çünkü buna cevap verebilmek için ucundan kenarından yaşamış olmak gerekir. Hikâye tarafından cevap verebilirim. Adam yüreğiyle dürüstse, evlatlarını ayırt etmeden sevebiliyorsa olabilir… Tabii ben İsmail'in gözünden bakıyorum çünkü İsmail zampara bir adam değil, zaten bu evliliklerden biri de başına gelen hafıza kaybının ardından oluyor. Hacer'le olan evliliğinde olan kızlarını da çok seviyor, Kaliope'den olan kızını da. Kaliope'nin, onu terk eden eşinden olan oğlunu da kendi oğlu gibi sahipleniyor. Çok iyi niyetli bir adam. Türkiye'de tek kadın, Yunanistan'da tek kadınla evli; Yunan pasaportu da var yani her iki ülkede de tek eşli. Aldatmış olmuyor…-Bu sırrı kimler biliyor?
Takis, Niyazi ve Ahmet isimli karakterler bu durumdan haberdar.Çok iyi tutarım. İyi sır saklamak iki insan arasındaki dostluğun temel taşlarındandır. Konuşabilmek de dostluğun bir parçasıdır. Karşınızdakine bir şeyler anlatabilmek rehabilitasyondur, yürekten akan sevgidir.
-Özgün hikâye size ait. Hikaye nasıl ortaya çıktı?"Şehnaz Tango" dizisinin bazı bölümlerini Ayvalık'da çekmiştik. O zaman kafamda böyle bir hikaye oluştu. O karakter Yalova-Midilli arasında kaptanlık yapan bir beydi ve biraz zamparaydı. Küçükkuyu'da "Karadağlar"ı çekerken ne güzel bir coğrafyada yaşadığımızı düşündüm ve kafamda bir karakter yarattım ama İsmail, zampara olmayacaktı ve balıkçılık yapacaktı. Gerçekten iki sevgi arasında kalmış, sevgi dolu, çok sevilen bir adam olmasını istedim. Yazdım, notlar aldım. Öncelikle aileme aktardım hikâyeyi, ardından Tarkan (Karlıdağ) ve Serdar (Akar) geldi aklıma. Her ikisiyle de ne kadar komedi ve dram yapacağımızı biliriz. Ukala olmayan bir mükemmeliyetçiliği var onların. Çeşitli senarist araştırmalarından sonra Ayça Mutlugil, Nuray Uslu, Arzu Birol yazarlarımız oldular. Onlar da çok sevdiler hikâyeyi. Çok enteresan detaylar, çarpıcı gelişmeler var. Ben iki kadın üzerine özellikle duruyordum çünkü karşılıklı oynayacaklardı. Bunun için devlet tiyatrolarının oyuncularını araştırdım. Türk eşimi oynayacak kişi Antalya Devlet Tiyatrosu'ndan Meltem Gülenç. Yunan eşim Kaliope için ise Elini Filini tercih edildi.
-Oyuncu kadrosunda başka Yunan oyuncular da var…Evet. En başından beri dizideki Yunanlılar'ı, gerçek Yunan oyuncuların oynamasını tercih ettik. Türk oyuncuların Yunan aksanını taklit etmesini istemedik, çünkü Yunanlı oyuncuların Türk aksanı çok daha inandırıcı oluyor. Türkçe'ye hâkim olan isimlerden bir kadro oluşturmaya çalışıldı.
-Yunanlı oyuncularla bir arada çalışmak nasıl?Sanat söz konusu olduğunda milliyet ortadan kalkıyor. Yunancanın artikülasyonu zor, Türkçe artikülasyonundan oldukça da farklı. Dolayısıyla onların avantajı şu, çok daha fazla çalışıyorlar çünkü Türkçe konuşuyorlar. Bunun için de sürekli repliklerini ezberliyorlar, enerjileri çok yüksek. Konuyu çok iyi biliyorlar ve karakterlere çok hâkimler.
-Türk izleyicisi sizi genellikle sevimli adam rollerinde seviyor…Orada da sevdiler ama… Dünyanın hiçbir yerinde 40 bölümlük bir "Karamazov Kardeşler" uyarlaması yok
-"İki Yaka Bir İsmail" için oldukça büyük bir prodüksiyon yapılmış.-Bu projeyi yapmaya nasıl karar verdiniz?
Serdar Akar: Erdal (Özyağcılar) abi anlattı hikâyeyi, üzerinde çalışmayı istedik ve başarılı olacağına inandık. Zaten Erdal Özyağcılar'la "Elveda Rumeli"de birlikte çalışmıştık.-Bir projenin çok iyi olacağını nereden anlıyorsunuz?
S.A: İçgüdüsel bir şey oluyor, sonra da köpek gibi çalışıyorsunuz.