Hiçbir rolü büyük ya da küçük diye ayırmam

GİRİŞ TARİHİ:  29.01.2015, 09:58

İlk bölümüyle bu akşam ATV'de yayınlanacak olan 'Bedel' dizisinin başrol oyuncularından Berk Erçer, dizi ve 'Ali' karakterini anlattı...

'Bedel' dizisinde başrolleri Sedef Avcı ile paylaşan Berk Erçer: Benim için büyük veya küçük rol diye bir şey yok. Rol, roldür; başı, sonu olmaz. Bir karakteri oynarken seyirciyi ikna edebiliyorsam; ne mutlu bana!

'Bedel'den ve canlandırdığınız karakterden bahseder misiniz?

'Bedel'in senaryosu oldukça enteresan ve içinde sürprizleri barındırıyor. Dizi; ağırlıklı olarak üç kişinin etrafında dönen, geçmişten günümüze uzanan gerilimli bir hesaplaşmanın hikayesi. Canlandırdığım 'Ali'; hayata gözünü yetimhanede açmış bir yetim. Yıllar sonra hiç beklemediği acı bir sürprizle karşılaşıyor ve bir anda hiç bilmediği gizli geçmişi ile yüzleşmek zorunda kalıyor. Onu hayata bağlayan tek şey ise yetimhane günlerinden beri hiç ayrılmadığı tek aşkı. Ancak 'Ali'nin yaşadığı bu acı olay onu kin ve intikam hasretiyle yanıp tutuşan birine dönüştürüyor. 'Ali' karakteri herkesi çok şaşırtacak.

FARKLI OLMASI BENİ CEZBETTİ
'Bedel' sanki yıllar önce ekrana gelen 'Ezel'i hatırlatıyor...
Projelerin ana hatları zaman zaman benzerlik gösterebilir, bu çok doğal. Her projenin içinde aşk, entrika, intikam, hesaplaşma gibi hikayeler vardır, tıpkı gerçek hayatın içinde de olduğu gibi. Ancak 'Bedel'i benzerlik anlamında başka hiçbir proje ile yan yana koyamam. Zaten projeyi kabul sebebim de bu!

Oyunculuk kariyerinizde hızla yükseliyorsunuz. 'Kayıp', 'Kurt Seyit ve Şura' ve 'Medcezir'den sonra şimdi ilk kez başrol oynuyorsunuz...
Hepsi birbirinden güzel ve keyifli işlerdi. Her projeden ayrı kazanımlarım, deneyimlerim oldu. Bu süreç tabii ki en çok kendimi geliştirebilmeme olanak sağladı. Daha önce rol aldığım projelerdeki konumumdan da memnundum, bugün de öyle. Bana göre rol roldür; rolün başı veya sonu olmaz. Benim için küçük rol veya büyük rol diye bir kavram yok. Eğer bir karakteri oynarken seyirciyi ikna edebiliyorsam; ne mutlu bana.

STİLİSTLE ÇALIŞMIYORUM
Oyunculuğa nasıl başladınız?
Ortaokul ve lise döneminde tiyatroyla ilgiliydim. Üniversite zamanında kısa filmler çektim. Fakat sonrasında kamera önüne doğru kaymaya başladım. Bana göre oyunculuk; yetenek gerektiren bir ikna etme sanatı. Tabii ki yaptığınız her işin eğitimini almak size bir artı değer katacaktır. O yüzden yetenekli olmak ve beraberinde eğitim almak gerekir.

Giyim tarzınız çok beğeniliyor. Özel bir modacı ile çalışıyor musunuz?
Hayır, günlük hayatımda herhangi bir stilist ile çalışmıyorum ancak rol aldığım projelerde Başak Dizer'le çalışıyorum.

İki Siyam kediniz varmış. Hayvanlarla aranız hep iyi miydi?
İnsan veya hayvan hiçbir canlıyı birbirinden ayırmadığım için benim herkesle, her hayvanla aram iyi olmuştur.

Teknoloji ve sosyal medyayla aranız nasıl?
Günümüzün şartları bizi dijital bir dünyaya hapsettiği için bundan uzaklaşabilmek ya da bu düzenin dışında bir hayat sürmek pek mümkün olmuyor. Bense Instagram haricinde herhangi bir sosyal mecrada yokum.

EGOYU MODA ZANNEDİYORLAR
Yıllardır uzun olan saçlarınızı 'Bedel' için kestirdiniz. Bu sizin için zor oldu mu?
Son iki-üç projede saçlarımı hep uzun kullanmıştım çünkü rol onu gerektiriyordu ancak bu projede görsel bir değişikliğe gitmenin zamanı gelmişti.

Bir röportajda hayatınıza girecek kadınının yaratıcı olması gerektiğini söylemişsiniz...
Yarın kime, nasıl birine gönlüm kayar onu bilemem ama her şeyden önce gerçek bir kimlik olmasını dilerim. Söylediğim şey hâlâ geçerli; hayatıma girebilecek bir kadın kesinlikle yaratıcı olmalı.

Başrol teklifi almanızla birlikte oyuncu olarak egonuz arttı mı?
Hayır artmadı, artmaz. Oyunculukta egoyu moda zannedenler var.
CANLI YAYIN