"Seven Ne Yapmaz" romantik komedi gibi görünse de, içinde inanılmaz bir duygu barındırıyor

GİRİŞ TARİHİ:  01.03.2019, 11:05
"Seven Ne Yapmaz" romantik komedi gibi görünse de, içinde inanılmaz bir duygu barındırıyor

atv'nin yeni dizisi Seven Ne Yapmaz'ın başrol oyuncularından Yusuf Çim diziyi ve gelecek planlarını anlattı.

Seven Ne Yapmaz'ın ilk bölümünü bu akşam izleyeceğiz. Bizi neler bekliyor?
Dizide Ozan Ekinsoy karakterini canlandırıyorum. Ozan; zengin, şımarık, uçarı bir tip. Diğer yandan kırılgan ve duygusal bir yönü de var. Babası ülkenin sayılı zenginlerinden, holding patronu... Ozan'ın şımarıklıklarından bıkan babası, onu Safranbolu'daki halasının yanına gönderiyor. Kredi kartlarına, arabasına el koyuyor. Terbiye olsun diye bir nevi ceza veriyor aslında.

Ozan orada akıllanıyor mu peki?
Akıllandığını söyleyemeyiz. Orada da kendisine yeni heyecanlar ve yeni uğraşlar buluyor. Daha sonra 'Nazlı' ile karşılaşıyor. Başta 'Nazlı'yla didişip çekişirken sonra ona karşı duyguları değişiyor.

Aşık mı oluyor Nazlı'ya?
Nazlı'yı ve onun dünyasını keşfediyor diyebiliriz. Çünkü kız Ozan'a inanıyor. Küçük yaşta annesini kaybettiği ve babası da zamanında onu terk ettiği için erkeklere karşı mesafeli bir duruşu var Nazlı'nın. Kendisini doğal yaşama adamış; inekleri var, süt sağıyor. Daha mütevazı bir hayatı var Ozan'a göre. Şehirden böyle bir adam gelip karşısına çıkıyor. Önce "Zaten o benim dünyamdan anlamaz" diyor ama öyle olmuyor. Süreç içinde Ozan'dan etkilenmeye başlıyor.

Fragmanlardan anladığımız kadarıyla evliliğe kadar giden bir süreç yaşanıyor, değil mi?
Evet, evleniyorlar ama Ozan' elinde olmayan bir sebeple İstanbul'a dönmek zorunda kalıyor ama bunu Nazlı'ya anlatamıyor. Ondan sonra da olaylar tamamen değişiyor. 'Nazlı', kendisini kandırılmış hissediyor. Sonra o hırs ve intikam duygusuyla 'Ozan'ın peşinden İstanbul'a gidiyor.
Sonra neler yaşanıyor neler...

Bu hikayede sizi etkileyen şey neydi?
Öncelikle senaryoyu çok sevdim. Seven Ne Yapmaz; romantik komedi gibi görünse de, aslında içinde inanılmaz bir duygu barındırıyor. Metin Hoca (Balekoğlu) hep çalışmak istediğim bir yönetmendi. Şehir hayatına alışmış, züppe diyebileceğimiz bir adamın köye alışma süreci, orada Nazlı' gibi doğal bir kızla yaşadıkları, sonra 'Nazlı'nın yaşadığı dönüşüm beni etkiledi.

Yeşilçam tadı var biraz...
Evet, zaten buradan yola çıktık; tamamen Yeşilçam tadı var. Daha dün Kadir İnanır ile Türkan Şoray'ın bir filmini izledim. O kadar güzel görünüyorlar ki... Bizim dizimiz bire bir uyarlaması değil ama Güllü'yü izlediğimde o kadar çok güldüm ki...

Kadir İnanır'a hayranlığınız var mı?
Tabii ki var; gelmiş geçmiş en yakışıklı jön!

Siz de en yakışıklı jönler arasındasınız...
Bu konularda konuşmaktan gerçekten utanıyorum. Bana yakışıklı denmesi hoşuma gidiyor ama bunu benim söylemem utandırır beni.

Bu iltifatlar şımartıyor mu peki sizi?
Tam tersine; birisi bana "Çok güzel gülüyorsun, güzel görünüyorsun" dediğinde utanıyorum. Ben sadece yakışıklılığın arkasına sığınan biri değilim.
Çok çalışıyorum. Gerçekten senaryoyu elime aldığımda beş-altı defa okuyup, not alıp ezberlerim. Daha bir kere sete ezbersiz gitmemişimdir.
Çalışmaktan usanmayan çok iyi bir öğrenciyim. Bu öğrenme süreci ömrüm boyunca devam edeceği için şımaracağımı sanmıyorum.

Dizide babasının Ozan'a verdiği dersi nasıl karşılıyorsunuz?
Bence gayet güzel bir ders veriyor. Karnesinde çok zayıf getiren çocuk tamirciye çırak olarak verilir ya, bu da ona benziyor. Babası, 'Ozan'ın hayatı öğrenmesini istiyor. Elinden lüksü ve konforu alıp onu köy hayatına yolluyor.

Ozan'a benzeyen yönleriniz var mı?
Hayır, benimle hiç alakası yok. 'Ozan', benden o kadar uzak ki... Onun ukalalığını yansıtmak için çok zorlandım. Bana çok ters gelen çıkışları ve konuşma biçimi var Ozan'ın. Çok fütursuz ve başına buyruk birisi. Ben öyle değilim.

Dizide çok zengin birini oynuyorsunuz. Sizin zengin olma hayaliniz var mı?
Allah'a şükür, hiçbir zaman para öncelikli hedefim olmadı. "Şu kadar para kazanayım, bunu alırım" diye düşünmedim. Ben işimi düzgün yapayım, onun karşılığı gelir. Daha yolun başındayım.

Peki hayatınızda özel biri var mı? Nasıl bir sevgilisiniz?
Hayır, yok. Sevdiğim insanı çok sahiplenirim ve kıskanırım ama her şeyin bir sınırı vardır.

Kafanızda belli bir kriter var mı?
Güzel olmasının yanı sıra akıllı ve zeki olması da çok önemli.

Şöhreti nasıl yaşıyorsunuz?
Şöhret gibi yaşamıyorum aslında. Sette çalışmaktan şöhret olduğumuzu anlamıyoruz. Dışarıdaki yorumlardan, sete gelen insanlardan ve sosyal medyadan anlıyoruz sadece. Bu işi yapanların belirli bir düzende yaşaması gerektiğine inanıyorum. Beni izleyen ve rol model olarak gören binlerce kişi var. Onları düşünmem ve buna uygun davranmam gerekiyor. Seyircinin sevgisini kazanmak çok önemli. Bunu da dürüstlük ve doğallıkla yapabiliriz.

Safranbolu'ya daha önce gitmiş miydiniz?
Daha önce gitmemiştim. İstanbul dışında çalışmayı çok seviyorum. Daha önce de şehir dışında çekilen bir dizide oynadım. Oralarda trafik yok; bir yere yetişme telaşı olmadan güne başlıyoruz. Dış mekan çekimleri bana çok doğal geliyor. Safranbolu evleri çok meşhur biliyorsunuz. Yerel halk bizi çok iyi karşıladı ve ağırladı. Hatta bazı sahnelerde Safranbolu halkı da rol aldı. Oradaki çekimleri 10-15 günde tamamladık. Çok sevdim Safranbolu'yu.

Aslen nerelisiniz?
Giresunlu'yum. Beş yıl öncesine kadar her yaz Giresun'a gidiyordum. Doğal yaşama alışığım.

Kariyerinizin henüz başındayken bu kadar ilgi görmeyi bekliyor muydunuz?
Şans, kısmet... Beş-altı yıldır bu piyasadayım ve ufak ufak ilerlediğimi düşünüyorum. Belli bir hayran kitlesi oluştu kendiliğinden... O kitle benim için çok güzel şeyler yapıyor. Mesela 26 Eylül, doğum günüm. Para toplayıp benim adıma bir yere yardım yapacaklar. Sosyal sorumluluk bilinciyle hareket ettikleri için, hayrandan çok arkadaş gibi görüyorum onları. O anlamda çok keyifli her şey şu anda.

Müzikle yola çıktınız ama sonra oyunculuğa başladınız. Müziğe ara mı verdiniz?
Evet, hayat beni o tarafa yönlendirdi. Şu an oyunculuk daha ağır basıyor ama müziği bırakmadım. Hali hazırda çok güvendiğim iki-üç bestem var. Şarkıcılık ve oyunculuğu aynı anda yapmak çok yorucu olur diye, şu an müzik projelerimi askıya aldım. Oyunculuğa sonradan geçtim ama çok sevdim.

Oyunculuk eğitimi aldınız mı?
Konservatuvara gitmedim ama ismini sayamayacağım kadar çok oyuncu koçuyla çalıştım. Pat diye oyuncu olmadım yani. Bunun için dört-beş yıl çalıştım. Şarkıcılık yaparken de oyunculuk eğitimleri alıyordum. Millet Bodrum'a, Çeşme'ye tatile giderken, ben yaz kurslarına giderdim. Zamanımı çok iyi değerlendirdim.

Oyuncu olmasaydınız ne olurdunuz?
Bilgisayar mühendisi olurdum herhalde. Çünkü lisedeyken bilgisayar programlama bölümünde okuyordum.

Bir yandan modellik geçmişiniz de var...
Lisedeyken hep kataloglara bakardım. O zamanlar harçlığımı kazanmak için modellik yapıyordum. Modellik yaparken çıkmadığım defile kalmadı. 2011 yılında Best Model'e katılıp ikinci oldum.

Sabah/Günaydın

CANLI YAYIN