Selin Ortaçlı: "Başarı baştan belliydi"
Selin Ortaçlı: "Başarı baştan belliydi"
ATV'nin yeni dizisi 'Kara Para Aşk'ta rol alan Selin Ortaçlı: Bazı tekliflerin, özel hayatım nedeniyle geldiği belli oluyor. Bunu kabul etmiyorum; bu şekilde bir yere gelmedim. Adımın ilişki yaşadığım kişiyle anılmasından gurur duyarım ama emeğim çöpe atılmasın
Kariyerine modellikle başlayan, ardından moda tasarımcılığı yapan Selin Ortaçlı, şimdiyse rol aldığı dizilerle adından söz ettiriyor. Ortaçlı, ATV'nin iddialı dizisi 'Kara Para Aşk'ta, Engin Akyürek'in canlandırdığı 'Ömer'in sevgilisi 'Sibel'i oynuyor. Üç yıldır Şahan Gökbakar ile birlikte olan güzel oyuncu ile hem özel hayatını, hem de yeni dizisini konuştuk.
İNANDIĞIM BİR PROJE
'Kara Para Aşk'ın keyifli bir proje olacağından hiç şüphem yoktu. Senaryoyu okuduğumda "Sibel ilk bölümde ölüyor ama bu projeye neresinden dahil olursam olayım, çok heyecanlı" dedim. 'Kara Para Aşk' çok inandığımız bir projeydi ve doğru da çıktı. 'Sibel' ve 'Ömer'in hikayesi, geriye dönüşlerle ekrana gelmeye devam edecek.
O gün hava şartları zorluydu. Gergin bir psikolojideydim. Sevdiği kadının öldüğünü gören 'Ömer'in duygusunu da anlamak gereken bir sahneydi. Biraz gergin ve sıkıntılı bir gündü.
Karakterin o projeye ne kattığı ve rolün bana vereceği keyif çok önemli. Oyunculuğa çok şanslı başladım. İlk projemde başrol oynadım, ikincisinde ise Ay Yapım ile çalışıyorum. Bu kadar iyi projelerde yer almak kaç kişiye nasip olur ki! Şansın ve çok çalışmanın etkili olduğunu düşünüyorum.
Güzelliğin yadsınamaz bir etkisi var ama oyunculukta güzele de, çirkine de, yaşlıya da ihtiyaç var. Güzel biri aranıyorsa, o rol için avantajlıyım ama çirkin biri aranıyorsa dezavantajlıyım. Fiziğimden dolayı setlerde topuklu giyemem mesela. Bu durumun dezavantajlarını da yaşıyorum.
Hayır, hissetmiyorum çünkü bir şeye cevap verdiğinizde, diğerleri de aynı şeyleri soruyor. Bunun önüne geçemiyorsun. Şimdi kimse beni sıkıştıramıyor çünkü sadece işim ön planda, hayatım değil. Mevcut düzeni kabul etmemek için direniyorum. Beni bilen zaten biliyor.
KENDİ BAŞIMA ÇABALIYORUM
Bu benim tercihim ve herkes saygı duymak zorunda. Ben kimsenin hayatına burnumu sokmuyorsam, diğerleri de öyle yapmalı. Ben işimi yapıyorum ve onu sunuyorum.
Karnımda kelebekler uçuşuyormuş gibi hissederim, o kadar. Aşk çok güzel bir duygu ama aşık olunca hayatımda pek bir şey değişmiyor. Ben mutluysam her şey güzeldir zaten. Eğer kötüysem, ilişkimi bile batırabilirim. O yüzden kendinizi iyi hissetmelisiniz.
Bana 'İlişkilerinizle anılmak sizi üzüyor mu?' diye sordular. Cevabımı da farklı yöne çektiler. Daha yolun başındayım. Kendi başıma bir şeyler yapmaya çabalarken, sadece ismim birisinin yanında anılıyor diye iş yapıyormuş gibi gösterilmek beni üzüyor. Bazı tekliflerin, özel hayatımla ilgili haberler nedeniyle geldiği belli oluyor. Bunu kabul etmiyorum; ben bu şekilde bir yere gelmedim. Adımın yan yana anılmasından gurur duyarım ama emeğimin çöpe atılmaması gerekir.
RUHUM BİRAZ YAŞLI
Bu ortamın içinde olmamaya gayret ediyorum ve her zaman da edeceğim. Hepimizin ilişkisi olması çok normal. Ama kalemi tutanlar, bazen haince davranabiliyor. Ben de insanların ağzına laf vermemeye gayret ediyorum. Diyelim ki erkek arkadaşından ayrıldın, üzgünsün ve bunu milyonlar okuyor. Ben de hem ilişkimi, hem de hayatımı koruma gayretiyle yaşıyorum. O yüzden ön planda değilim.
Zor değil çünkü yaşayış şeklim böyle. Çok kontrol etmeme gerek kalmıyor. Biraz yaşlı ruhum var sanırım. Evde olmak, yemek yapmak, kitap okumak beni mutlu ediyor.