Lilya İrem Salman: "Sadece gülüşümüz olabilir. Onun dışında gerçekten bambaşka kişileriz ama kahkahalarımız bir, evet."
Erdem Şanlı: "Karakter olarak aslında biraz ikisi de sokak ve ikisi de aslında bir mahalle çocuğu. Yani kendi hayatımdan yola çıkarsam. Sadece yetiştirilme tarzı farklı oluyor burada ama ortak yönlerimiz olarak yani kötü niyetli değil. Ailesini seven, koruyan mahalle kültürüyle büyüyen ama o mahalle kültürünü de aslında farklı ve yanlış bir yerde almayan aslında bir yerde kurtulmaya çalışan. O yönlerimiz biraz benziyor yani, mahalle duygumuz. Bakış açımız biraz benziyor gibi."
Lilya İrem Salman: "Hüma. Kızım bakmaktan korkmayabilirsin aslında. Yani, biraz daha konuşabilirsin. Bunları demek istedim şu an."
Erdem Şanlı: "Benim için de ben ne diyebilirim? Bazen çok fevri olabiliyor. Ama onu da Zıpkın yapan da o aslında bir yerde. Aslında ben hiçbir şey diyemeyeceğim yani. "Ne dersen ne yaparsan arkandayım" gibi bir durum var aslında Zıpkın'da. Sadece biraz fevri, biraz da korkusuz. O da olsun be."
Erdem Şanlı: "Vay, çok güzel soru bu. Çok zor. Zıpkın'ın yerinde olmak istemezdim ama Zıpkın gibi bir arkadaşım olsun isterdim. Can yoldaşım, kardeşim olsun isterdim. Bir arayabilmek onu değil mi? Hacı, ne yapıyorsun dediğim zaman "kral yanındayım" hani "Var mı bir sıkıntı?" diyebilecek bir arkadaşın. Yani her türlü sohbet de edebilirsin, konuşa da bilirsin."