Ruhumuzun derinliklerinde hepimiz birer Osman'ız! 'Kuruluş Osman' özümüzün hikayesi!

GİRİŞ TARİHİ:  17.11.2019, 15:03 GÜNCELLEME TARİHİ:  17 Kasım 2019 Pazar, 15:31
Ruhumuzun derinliklerinde hepimiz birer Osman'ız! 'Kuruluş Osman' özümüzün hikayesi!

atv'de 20 Kasım'da seyirciyle buluşacak olan dev prodüksiyon 'Kuruluş Osman'ın yapımcısı ve senaristi Mehmet Bozdağ, "Ruhumuzun derinliklerinde hepimiz birer Osman'ız. Osmanlı'nın öyküsü, aslında hepimizin hikayesi" diye konuştu. Dizide Osman Gazi'yi canlandıran Burak Özçivit'in karaktere çok iyi oturduğunu belirten Mehmet Bozdağ "Osman 21 yaşında devleti yönetmek için seçildi. Onun ruh dünyasını, bakışlarını görünce aklıma Burak geldi. Burak Özçivit, efsane iş çıkardı" dedi. Günaydın, atv ekranlarında 20 Kasım akşamı izleyiciyle buluşacak olan 'Kuruluş Osman' dizisinin Riva'daki setini ziyaret etti.

300 dönümlük bir plato içinde kurulu olan sette kaleler, tarihi şehirler, çadırlar, mağaraların bulunduğu alanlar yapılmış hatta obaların, şehirlerin arasından geçen nehir bile düşünülmüş. Set alanına girdiğiniz anda sanki başka bir dünyadaymış gibi hissediyorsunuz. Aslında plato değil de yaşanmışlığı olan şehirler, kasabalar görünüyor.

Sette gezerken bir anda 1200'lü yıllara gidiyor, tarih içinde yolculuğa çıkıyoruz. Dönemin obaları, otağları, şehirleri ve mekanlarında gezdiğimiz zaman kendimizi dizi setinden çıkıp o dönemi konuşurken buluyoruz. Her şey o kadar gerçekçi ki... Kostümlere, mekanlara ve aksesuarlara baktığınızda büyüleniyorsunuz. Dizide kullanılan atlar için de arazinin bir bölümü ayrılmış. Burada eğitmenler eşliğinde atlar doğal ortamlarına uygun olarak yetiştiriliyor. Oyuncular için de her şey düşünülmüş. Konaklayacakları, set arasında dinlenecekleri karavanlar, konteynırlar, sosyal alanlar yapılmış.

Bozdağ Film'in Yapımcısı Mehmet Bozdağ bir endüstri kurmuş. Sektörün çok büyük bir alanına çalışma imkanı sağlıyorlar. Kamera arkası ve önü çalışan yaklaşık bin kişi var. Hem de 4-5 yıldır ekipleri neredeyse hiç değişmemiş. Biz de 'Kuruluş Osman' Dizisi'nin yapımcısı, senaristi ve proje tasarımcısı Mehmet Bozdağ ile sette bir araya geldik ve bu büyük projenin mimarına merak ettiklerimizi sorduk. Bize 1200'lü yılların kapılarını açan, o dönemde yaşananlara tanıklık etmemizi sağlayan Bozdağ ile 'Kuruluş Osman' projesinin gelişimini, oyuncu seçimlerini ve tarihe olan merakını konuştuk.

Burak Özçivit ruhen işin içine girdi

Rutinin dışına çıkmak, ezberi bozmak istiyoruz. Hikaye anlatma mantığımız, oyuncularımızın hazırlanması, kurduğumuz atmosfer, şehirler, kaleler, çadırlar, mağaralar, gerçek yaşam... Çektiğimiz sahneler birkaç hafta konuşulacak. Her aşamasından duygu akıyor. Başarılıyız, Diriliş Ertuğrul'u çektik çok iyi bir başarı elde ettik ama bunda süreklilik olması gerekiyor. karakterini canlandıran de karaktere çok iyi oturdu. Ruhen işin içerisine girdi. Bir yıldır çalışıyor.

Çok ses getirecek bir proje oldu

Hem tasarım hem de senaryo aşamasında yer alıyorum. Farklı farklı işlerde yer alalım sevdamız yok. Biz yaptığımız işi en iyi şekilde olmasını istiyoruz. Gayemiz net. Çok ses getirecek. Prodüksiyon büyüklüğü olarak pastel bir dünya kurduk. Bu çadırlar el yapımı. Sürekli şehirler, kaleler, hanlar vb. üretiyoruz. Platomuz yeni projelerimizle sürekli büyüyor. Çok büyük bir ekibimiz var. Kadromuz işe hakim. İlk işe başladığımızda Türkiye'de çadır nasıl yapılır, kılıç nasıl yapılır bilen yoktu. Başarı için sadece iyi oyuncu yetmiyor.

Hayvan kastımız var

2014'ten beri hemen hemen aynı ekiple çalışıyoruz. Ekibimizin yüzde 90'ı aynı. Aksiyon ekibimiz 4-5 yıldır aynı. Bizde kadrolu çalışıyorlar. 'Türkler Geliyor' Adaletin Kılıcı adlı film çektik. 7 haftada bitti. At sayımız 70'i geçti. Hayvan kastımız var. At, koyun, deve, kuş... Film için getirdiğimiz şahin kuşu 4 aydır bizde. Gerçekçiliği yakalamak için bunu yapmamız gerekiyor.

Hikayeyi hayal dünyamdan şekillendiriyorum

17 saat çalışıyorum. Fragman, bölüm bitiyor ona bakıyorum. Kostüm, bütçe bunların kararını veriyorsun. Her anım böyle geçiyor. Ben Tarih bölümü mezunuyum. Kuruluş dönemi ile ilgili kaynak sayısı çok az. Bütün tarihçilerin ana membağı da bunlar. Tarihçiler bu dönemi ve zamanı bu sınırlı kaynaklar üzerinden şekillendiriyorlar.

Ben de hikayeyi, kendi hayal dünyamdan, ruh dünyamdan şekillendiriyorum. Hikayeyi anlatırken entrika ve maceraya dikkat ediyorum. Soru "Kahraman, nasıl kahraman oluyor?" Kahramanımızın adım adım oraya gitme, başarı hikayesini anlatıyoruz.

5 bin kişilik castın içinden Kuruluş Osman oyuncularını belirledik

İzleyicinin o dünyaya kendisini adapte etmesi için oyunculara da sosyal medya sınırlaması getirdik. Bu çok önemli. O zaman gerçekçiliği daha iyi veririz diye düşünüyorum. İzleyici buradaki karakterlere inanmalı. Çok sağlam bir oyuncu kadromuz var. 5 bin kişi arasından seçtik.

Osmanlı'ya özlem var, bununla ilgili sosyolojik makale yazmak istiyorum

Hayalim uzun süreli bu projenin devam etmesi. Tüm dünyada bir talep var. Endonezya, Çeçenistan, Orta Asya, Güney Afrika, Avusturalya, ABD, Avrupa ve Kafkasya dünyanın birçok yerinden teveccüh ve talep görüyoruz. Setimizi ziyaret edenler oldukça çok ve bundan ötürü şeref duyuyoruz. Dünyadan ve ülkemizden sayısız insan geldi ve daha gelemeyenler oldu. Türk devlet erkanı çok ziyaret etti. Gurur duyuyoruz çünkü herkes merak ediyor daha doğrusu içimizde Osmanlı'ya olan özlem var. Ben bununla ilgili sosyolojik makale yazmak istiyorum.

Kuruluş Osman içimizdeki özlem...

içimizdeki özlem... Yeniden o günlere dönebilme, yeniden o safiyane duyguları yaşayabilme, yeniden bir kahramanlık mücadelesi verme arzusu... İnsanların genetiğinde de bu var, o parlak günlere dönerek geleceği şekillendirmek istiyorlar. Osman gibi büyük bir kahramanında hikayesinin yol rehberliği yapmasını istiyorlar. Bu proje damarlarımızı harekete geçiriyor. Biz kadim bir milletiz ve cihangirane rüyalar gören bir milletiz. Devlet bizim en önemli kırmızı çizgimiz. Orasıyla ilgili bir proje bir rüya görüldüğü vakit ve bu da iyi aktarıldığı zaman insanlarımız çok seviyor ve bu sefer de bir destan başlıyor.

Ruhumuzun derinliklerinde hepimiz birer Osman'ız...

Bir çadır, bugünkü manada bildiğimiz kurumları yok ama o küçücük çadırda cihanın en büyük devletini kuruyor. Öyle iyi bir temel atması lazım ki oradan yetişen bütün kaynağın berrak temiz olması lazım ve bununda tüm çağları etkilemesi lazım. Tarih zincirleme ilerliyor, bu başarıyı göstermemiş olsa Fatih Sultan Mehmet Han İstanbul'u fethedemeyecek, Barbaros gemilerini yürütemeyecekti. O yüzden Osman'ın hikayesi aslında hepimizin hikayesi. Hepimiz birer Osman'ız ruhumuzun derinliklerinde... O, Osman'ın yeniden tarih sahnesine çıkmasını bekliyoruz. Adım adım tarih sahnesine çıkıyor ve bir mücadele veriyor. Bu anlamda proje var olan günümüzün sosyo-psikolojik dünyasına ve atmosferine de büyük bir hizmet veriyor.

Tarih her zaman arkamızda istediğimiz bir kudret hem de bir yük, bu yükü kaldırmak zorundayız

Tarihi anlatmak gibi bir misyonu kendime yükledim desem hadsizlik olur. Sanatçının bir zihniyet dünyası vardır neyle besleniyorsa onu neşreder. Ben tarihle besleniyorum ve Türk toplumunun tarihsel hafızasının çok güçlü olduğuna inanıyorum. Buralarında onarılması gerektiğini düşünüyorum; çünkü 1071 öncesinden beri başlayan bir kahramanlık çağı var bizim için. Biz hepimiz yeniden o parlak günlere dönmenin hayalini kuruyoruz. Tarih kitaplarında Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, Barbaros Hayrettin'i okuyorsun, onların ne kadar kudretli olduğunu görüyorsun sonra soruyorsun bugün niye böyleyiz diye. Psikolojik olarak tarih sırtımızda yük, aslında mesela Finlandiyalı olsak nasıl düşünecektik veya başka bir ülkede olsaydık tarih bizim için ne ifade edecekti. Bugün bizim için tarih çok şey ifade ediyor. Şiirlerimize, ritüellerimize yansıyor. İstanbul'un Fethi'ni, Malazgirt'i kutluyoruz. Bunların hepsi sana bir şey söylüyor demektir; kitleye, insana, devlete, yönetime... Tarih her zaman arkamızda istediğimiz bir kudret hem de bir yük, bu yükü kaldırmak zorundayız. Bende kendi adıma elimden geldiğince bu tarihsel hikayeleri anlatmak istiyorum.

Sette ego yok patron yönetmen

Platomuzda cami de var. Benzin istasyonu da, kafeterya ve sosyal alanlarda var.

"Türkler Geliyor: Adaletin Kılıcı" filmi 40'a yakın ülkede gösterime girecek. Bütün Avrupa, ABD, Endonezya, Avusturalya, Güney Kore, Katar, Kazakistan, Azerbaycan gibi dünyanın farklı ülkelerinde vizyona girecek.

Ertuğrul Gazi'nin en küçük oğlu Osman, 21 yaşında devleti yönetmek için seçiliyor. Onun ruh dünyasını, bakışlarını düşündüğümde aklıma Burak gelmişti. O sırada onun dizisi yeni bitmişti. Kendisiyle görüştük ve kısa sürede anlaştık. Bir sene boyunca çalıştı. Efsane iş çıkardı. 45'e yakın karakter var. Türk televizyon tarihinin en fazla karakteri olan dizilerini yaptık. Uzun soluklu olmanı sağlıyor. Hep aynı karakter ve hikâye etrafında dönmüyor iş. Ciddi bir eleme süresi yaşadık. 5 binin üzerinde farklı karaktere baktık. Yardımcı oyuncuları bile özenle seçtik. Kimse arkada boş yere durmuyor. Atların süs eşyasına kadar titiz davrandık. Biz de sadece oyuncu yok atmosfer var. Her sahnenin tablo gibi durmasını istiyoruz. O yüzden en ince ayrıntısına kadar çalışıldı.

Sette çok tecrübeli bir isim var. Yönetmenimiz Metin Günay efsane bir isimdir. Yol arkadaşımdır. Proje tasarımından her şeye kadar büyük emeği var. Metin Günay'la dünyaya söylenecek çok sözümüz var. Sette kimsenin egosu yok, patron yönetmen. Yönetmenimiz Metin Günay işine aşkla sarılan biri. Sette bir aile ortamı oluşturdu. Oyuncularımız ve tüm ekip muazzam bir disiplin ve gönülden çalışıyorlar. Biz de ona göre konfor oluşturuyoruz. Çok güzel bir ekibimiz var. Emir komuta zinciri üzerine değil, istişare mekanizması üzerine kuruludur ekip. Herkesin ortak hayalini yaratmaya çalışıyoruz. Ortak bir ekip ruhu oluşturuyoruz. Başarı da böyle geliyor.

'Kuruluş Osman' dizimizin bir sahnesi için tüm ekip 4 gün boyunca, İstanbul'a iki saat uzaklıktaki bir yere gidip kamp kurduk. Gittiğimiz yerde yol olmadığı için halatlarla ekipmanlar indirildi. O aksiyon sahnesi 4 gün sürdü. Herkes dağda kaldı. Herkes seve seve çalışıyor.

Sabah / Günaydın

CANLI YAYIN