
Yalnız Kurt her Cuma atv'de
Ben Davut Bahadır… Nam-ı diğer Kumandan… Eski asker ve istihbaratçıyım. Tam seksen bir yaşındayım. Ömrümü bir canavarla mücadele etmeye adadım, onu yenmeyi başaramadım. Pes etmedim, meşrebimde yok! Tanrı'dan tek isteğim ölmeden, Golyat denen canavarın, onun kanlı örgütlerinin, kirli ellerinin bu kadim topraklardan sökülüp atıldığını görmek.
Adım Altay Kurtoğlu… Anne babamı gözümün önünde öldürdüklerinde sekiz yaşındaydım. Beni de öldürmek istediler, beceremediler; hayatta kaldım. Yirmi sene boyunca sokaklarda, yasadışı dövüşlerde ölümü aradım; karşıma çıkan ölüm değil geçmişim oldu. Artık anne babamın katilleri kim, biliyorum. Artık, ülkemin güzel çocuklarını yetim ve öksüz bırakan kim, biliyorum. İntikam ateşiyle yanıyorum.
Ben Sare Türkmen…On yaşındaydım. Anne babamızın katili, ikizim Esra'yla beni de öldürecekti. Ben onu öldürdüm. O gün bütün dünyam değişti. Mafya bir babanın kızıydım. Elimde bir katilin kanı vardı. Kimsesizdim. Viking sahip çıktı Esra'yla bana… İkimizi de birer Yetim Kurt olarak yetiştirdi. O günden beri hayatım bana ait değil. Akranlarımla oyun oynayamadım; hiç âşık olmadım; hiç hayallerim olmadı. Düşmana doğrultulmuş soğuk bir silahtan başka bir şey değilim ben…
Asıl adım Tekin Giritli… İstihbarat elemanı olarak yetiştirilmiş, bir Yetim Kurt'um... Beni yetiştirenler, hocalarım, beraber yetiştiğim arkadaşlarım, hanemin Yetim Kurtları, hepsi birer birer gitti. Kimi kirli kumpaslarla yok edildi, kimi hapiste çürütüldü. Kozmik odada adı çıkan onlarca vatansever arkadaşım sokak ortasında kurşunlandı. Kimse benden, düşmanıma acımamı beklemesin; pençesini etlerine geçirmek isteyen bir şahinim ben; acımam…
Ben Doğan Sakınmaz... Sokaklardan gelip mafyanın başına oturdum. Bana verilmedi; ben aldım. Ama yetmez. Henüz yedi numarayım; hala benden yukarıda olanlar var. En tepeye çıkmadan, bir numara olmadan da yetmeyecek. Bu yolda feda etmem gereken ne varsa ederim. Esra'm hariç…
Adın Nizamettin Köz. Fakir bir ailenin çocuğuyum. Babam okuyabilmem için beni bir cemaatin yurduna yerleştirdi. Karnım doydu, sevildim, takdir edildim. Artık onlarındım. "Okuyacaksın" dediler, okudum. "İstihbaratçı olacaksın" sen dediler; oldum. "Vur" dediler "vurdum", "dur" dediler, durdum. Sonunda örgütün, askeri operasyonlardan sorumlu altı numarası oldum.
Babam da benim gibi polisti… Dedem de… Ben de onların yolundan gittim. Allah'ım ihsan etti, büyüklerim layık gördü, Emniyet Müdürlüğüne kadar yükseldim. "Devlet başa, kuzgun leşe derdi" dedem; bizde devlete baş kaldırmak olmaz. Hak etmediğin lokmayı yemek, hak etmediğim mevkide oturmak olmaz. Devlet bir görev vermişse, ona ihanet etmek olmaz.