Aşktan kaçmak için kamera karşısına geçtim!
Aşktan kaçmak için kamera karşısına geçtim!
Oyuncu Rıza Akın sahnelerden kamera önüne nasıl geçtiğini anlattı: Tayfun Pirselimoğlu 'Rıza' filmi için bana başrol teklif etti. O zaman sevgilimden ayrılmıştım. Adana'dan kaçmak istiyordum. "Çekime İstanbul'dan başlarsanız gelirim" dedim
atv'de yayınlanan 'Tövbeler Tövbesi' adlı dizide; 'Hasan' karakterini tiyatrocu Rıza Akın canlandırıyor. Dizide, gerçek yaşantısının aksine; sert ve paraya düşkün bir babayı oynayan Akın, "İki oğlum var. 'Hasan'ın aksine çok yumuşak yüzlü bir babayım" dedi. Sahnelerden kamera önüne ilk kez Tayfun Pirselimoğlu'nun 'Rıza' filmiyle geçen Akın'la; oyunculuk ve dizi hakkında konuştuk.
'Tövbeler Tövbesi'nde sert bir babayı oynuyorsunuz. Rolünüzü nasıl değerlendiriyorsunuz?
'Hasan'ın sertliği ve paraya düşkünlüğü, yaşadığımız koşullardan kaynaklanıyor. İzleyici de zamanla 'Hasan'ın; sadece çocuklarını düşündüğü için böyle davrandığının farkına varacak. Ben karakteri çok sevdim. Yüzündeki sertlik, yüreğinde olmayan bir adam...
BENİM YÜZÜM YUMUŞAK
Peki gerçek yaşantınızda siz nasıl bir babasınız?
Ben böyle bir baba değilim! Yüzüm çok yumuşaktır. İki oğlum var; onlara bir şey söyleyeceksem, iki gün dolaşırım etraflarında...
Çocuklarınız diziyi izlediklerinde, nasıl bir yorum yaptı?
"Bize söylemediklerini, orada söylüyorsun değil mi baba?" diyorlar.
Diziyle ilgili nasıl tepkiler alıyorsunuz peki?
'Tövbeler Tövbesi' şimdiye kadar çalıştığım en keyifli dizilerden biri... İşin kendisi de çok sıcak ve samimi... Kendimi evimde gibi hissediyorum. Televizyon dizisi diye baktığınızda; hikayesi güzel, boşlukları olmayan, sahici, şarkılı, türkülü bir dizi... Genelde oynadığınız dizinin ne kadar izlenildiğini; ertesi gün dışarı çıktığınızda anlarsınız. Size laf atanlara bakıp değerlendirme yaparsınız. Bu dizide; önceki işlerimden daha farklı tepkiler aldım.
KAMERALARI SEVİYORUM
Sizi 2005'te rol aldığınız 'Beyaz Gelincik' dizisiyle tanıdık... Kendinizi geç kalmış gibi hissediyor musunuz?
Hayır, öyle düşünmüyorum! Ben, bana uyan projelerde yer alıyorum. Bir iş yapıyorsam; her şeyi çok güzel olsun istiyorum. Ömrüm tiyatro sahnelerinde geçti. Adana'da bu yıl 14'üncü senesini dolduran bir tiyatro kurdum; oyunlar sahneledik. Sonra 2004'te Tayfun Pirselimoğlu; 'Rıza' filmini çekmek için Adana'ya geldi. Kastı yapmış ve mekan bakmaya gelmiş. Ama bir anda yaptığı kasttan vazgeçti ve başrolü bana teklif etti. O ara sevgilimden ayrılmıştım, kimseyle konuşmuyordum. İki gün üst üste gelip ısrar etti. Filminin hikayesi İstanbul ve Adana'da geçiyordu. "Eğer çekimlere İstanbul'dan başlarsanız geliyorum" dedim. Adana'dan gitmek istiyordum çünkü sürekli kızla karşılaşıyordum. O proje bittikten sonra 'Beyaz Gelincik' başladı.
Sahnede mi yoksa kamera önünde mi daha rahatsınız?
Kamerayı daha çok seviyorum. Çünkü orada kendimi daha iyi anlatabiliyorum.
BENİM PARAYLA İLİŞKİM YOK!
Dizide canlandırdığınız 'Hasan' paraya çok düşkün biri... Sizin parayla aranız nasıl?
'Tövbeler Tövbesi'nde sert bir babayı oynuyorsunuz. Rolünüzü nasıl değerlendiriyorsunuz?
'Hasan'ın sertliği ve paraya düşkünlüğü, yaşadığımız koşullardan kaynaklanıyor. İzleyici de zamanla 'Hasan'ın; sadece çocuklarını düşündüğü için böyle davrandığının farkına varacak. Ben karakteri çok sevdim. Yüzündeki sertlik, yüreğinde olmayan bir adam...
BENİM YÜZÜM YUMUŞAK
Peki gerçek yaşantınızda siz nasıl bir babasınız?
Ben böyle bir baba değilim! Yüzüm çok yumuşaktır. İki oğlum var; onlara bir şey söyleyeceksem, iki gün dolaşırım etraflarında...
Çocuklarınız diziyi izlediklerinde, nasıl bir yorum yaptı?
"Bize söylemediklerini, orada söylüyorsun değil mi baba?" diyorlar.
Diziyle ilgili nasıl tepkiler alıyorsunuz peki?
'Tövbeler Tövbesi' şimdiye kadar çalıştığım en keyifli dizilerden biri... İşin kendisi de çok sıcak ve samimi... Kendimi evimde gibi hissediyorum. Televizyon dizisi diye baktığınızda; hikayesi güzel, boşlukları olmayan, sahici, şarkılı, türkülü bir dizi... Genelde oynadığınız dizinin ne kadar izlenildiğini; ertesi gün dışarı çıktığınızda anlarsınız. Size laf atanlara bakıp değerlendirme yaparsınız. Bu dizide; önceki işlerimden daha farklı tepkiler aldım.
KAMERALARI SEVİYORUM
Sizi 2005'te rol aldığınız 'Beyaz Gelincik' dizisiyle tanıdık... Kendinizi geç kalmış gibi hissediyor musunuz?
Hayır, öyle düşünmüyorum! Ben, bana uyan projelerde yer alıyorum. Bir iş yapıyorsam; her şeyi çok güzel olsun istiyorum. Ömrüm tiyatro sahnelerinde geçti. Adana'da bu yıl 14'üncü senesini dolduran bir tiyatro kurdum; oyunlar sahneledik. Sonra 2004'te Tayfun Pirselimoğlu; 'Rıza' filmini çekmek için Adana'ya geldi. Kastı yapmış ve mekan bakmaya gelmiş. Ama bir anda yaptığı kasttan vazgeçti ve başrolü bana teklif etti. O ara sevgilimden ayrılmıştım, kimseyle konuşmuyordum. İki gün üst üste gelip ısrar etti. Filminin hikayesi İstanbul ve Adana'da geçiyordu. "Eğer çekimlere İstanbul'dan başlarsanız geliyorum" dedim. Adana'dan gitmek istiyordum çünkü sürekli kızla karşılaşıyordum. O proje bittikten sonra 'Beyaz Gelincik' başladı.
Sahnede mi yoksa kamera önünde mi daha rahatsınız?
Kamerayı daha çok seviyorum. Çünkü orada kendimi daha iyi anlatabiliyorum.
BENİM PARAYLA İLİŞKİM YOK!
Dizide canlandırdığınız 'Hasan' paraya çok düşkün biri... Sizin parayla aranız nasıl?
Benim parayla çok ilişkim yok! Parayı çok sevmiyorum. Ben bir iş kurarım ama parayla ilişkim olmaz. Mesela 2001'de, Adana'da bir kafe açtım. 10 yıldır bir gün bile kasaya oturmadım. İlk günlerde; insanlar hesap öderken bile utanıyordum ve dükkandan çıkıyordum. Şu anda kendime ait bir hayatım var. Motora biniyorum, karavanımı kullanıyorum.
DİZİDEKİ ŞARKILARLA İZLEYİCİ RAHATLIYOR
İlk defa; bir dizinin her bölümünde üç klip yayınlanıyor...
Şarkılar; yeni kuşağa da, eski kuşağa da hoş geliyor. Dizi bu tarzıyla da insanları rahatlatan bir iş oldu. Şarkılar, görüntüler ve sesler çok güzel. Bu tarzın, bundan sonra da birçok dizide kullanılacağını düşünüyorum.
DİZİDEKİ ŞARKILARLA İZLEYİCİ RAHATLIYOR
İlk defa; bir dizinin her bölümünde üç klip yayınlanıyor...
Şarkılar; yeni kuşağa da, eski kuşağa da hoş geliyor. Dizi bu tarzıyla da insanları rahatlatan bir iş oldu. Şarkılar, görüntüler ve sesler çok güzel. Bu tarzın, bundan sonra da birçok dizide kullanılacağını düşünüyorum.