Karındeşen Jack'ten etkilendim
Karındeşen Jack'ten etkilendim
Oyuncu Alican Albayrak "Seri katillerin hayatını araştırdım. Kurbanlarının annelerine gönderdikleri mektuplar beni çok etkilemişti. En çok etkileyen ise Karındeşen Jack'ti" diyor
Aşk yüzünden oyunculuğa başladığını söyleyen Alican Albayrak 8 yaşından bu yana tiyatro yapıyor. İki yıldır da kamera karşısında olan oyuncu; 'Uçurum' dizisinde 'Atıl' adlı bir katili canlandırıyor. Albayrak ile hem sıra dışı rolünü hem de oyunculuk hayallerini anlattı.Ortaokuldayken aşık olduğum kız tiyatroya girince, ben de peşinden tiyatroya girdim. Onun sayesinde oyuncu oldum.
ZIT ROLLER
'Alex' ve 'Atıl' karakterleri için seçmelere katıldım. Senaryoyu okuduktan sonra "Atıl" dedim. Çünkü bir önceki projemiz 'Derin Sular'da süper kahraman bir karakter canlandırıyordum. Onun zıttı bir şey yapmak istedim. Kendimi zorlamak güzel oldu, oyunculuğuma katkısı çok.
Daha çok seri katillerin hayatını araştırarak ilerledim. Hikayelerinde çok ince noktalar var. En çok ise Karındeşen Jack'ten etkilenmiştim.
Yolda yürürken de "Atıl n'aber?" yerine "Alican n'aber?" tepkisini alıyorum ve bu çok güzel bir şey. Onlar Atıl'ı değil, beni görebiliyorlar ve taşlamaktan ziyade "Abi hakkını veriyorsun; helal olsun" gibi tepkilerle karşılaşıyorum.
EĞLENCELİ BİR SET
Sette çok eğleniyoruz, pozitif bir setiz. Çektiğimiz sahneler çok stresli ve gergin sahneler ama 'kestik' denildiği anda herkes gülmeye başlıyor.
Vakit bulamıyorum. Ama internet üzerinden 'Behzat Ç.' ve 'Hayat Devam Ediyor'u takip etmeye çalışıyorum.
"Helal olsun bunu da mı yapıyorsun?" dediğim adamlardan biri Nejat İşler. Çok başarılı.
Yo, ikisi de çok sevimli. Zaten Türkçe'yi öğrendiler. Ben İtalya'ya gitsem bu kadar kısa zamanda İtalyanca öğrenemezdim. Depresyona girerdim.
Birkaç sinema projesi var ama tabii kesinleşmeden isim veremem. Beyaz perdenin büyüsü bambaşkadır.
İşin rejisinden hiç anlamam. Belki ileride tecrübe kazandıkça olur.
İNSANLARA BİR ŞEY ANLATMAK GÜZEL
Ben bir yapımcı değilim ama bir dizi çekerken sosyal sorumluluğu da üstlenmek gerekiyor. İnsanlara bir şeyleri anlatmak için çabalamak güzel bir şey. Böyle bir çabanın toplumsal gelişime amormal katkısı olmayabilir ama bir ufak da olsa çorbada tuzu bulunur.
SİNEMA BİRAZ DAHA CİĞERDEN ÇIKMALI
Pek ayıran bir şey yok aslında. Büyük oyunculuk, küçük oyunculuk diye bir şey yok. Sinemanın biraz daha ciğerden çıkması gerekiyor. Öteki türlü yüzünün kaslarına onu anlattıramazsın. Tiyatro biraz daha imgeleme işi. Reji anlamında ikisinden de anlamam. Ama oyunculuk anlamında sinema; o anı ve durumu canlandırmakla ilgili bir iş. Yine de net ayrımına varabilecek kadar tecrübe sahibi değilim. 8 yaşından beri tiyatro yapıyorum ama 2 senedir kamera önündeyim.
'ATIL' KÜTÜPHANE GİBİ ADAM
Bu 'poker face' durumunu bilerek ve isteyerek yaptık. İleride ne olacak, ne bitecek seyircinin anlamasını istemedik. . Adam öldürmek onun mesleği. Kararlı, ne yapacağını biliyor. Onu kütüphane gibi düşünün. Her şey düzenli ve planlı... Her durumda ne yapılacağını önceden öngörüp planlayan bir adam.
'Atıl'ın hikayesini umarım izleriz. Aşık olur mu? Olabilir. Ama 'kadınlar' daha çok onun mesleği. Kadınlar onun için öldürülmesi gereken varlıklardan başka bir şey değil. Zaten 'Atıl' yalnız bir adam. Yanında bir kadının olması normal olmaz diye düşünüyorum.